Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

ayrı olarak

См. также в других словарях:

  • ayrı ayrı — sf. 1) Birbirinden ayrı olan, değişik Ayrı ayrı işleri var. 2) zf. Her biri ayrı olarak Yemeklerin tadına ayrı ayrı baktı. 3) zf. Her biri için Çocuklara ayrı ayrı armağanlar aldım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayrı basım — is. Genellikle bir dergide yayımlanmış bilimsel bir yazının ayrı bir broşür olarak basımı Bir formalık ayrı basımlar eser diye gösterilmezse, korkarım pek çoğumuzun eser listeleri hayli fakir kalırdı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUNFASILAN — Ayrı ayrı olarak. Ayrılmış olarak. Munfasıl tarzda …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ayrıca — zf. 1) Ayrı olarak, başkaca Devlet konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. Anayasa 2) Ayrı bir önem verilerek Bu bitki oralarda ayrıca yetiştirilir. 3) Bundan başka …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • genel coğrafya — is. Yeryüzünün her türlü coğrafya olayını ayrı ayrı olarak araştıran, doğuşunu, işleyişini, yayılışını inceleyen coğrafya bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bireyselleştirmek — i Bir şeyi ayrı olarak, bireysel olarak göz önüne almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlık — sf., ğı 1) Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? T. Buğra 2) is., ruh b. Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, usa vurma,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • argo — is., Fr. argot 1) Kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya söz dağarcığı, jargon 2) Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bahşiş — is., Far. baḫşiş Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bahşiş (veya beleş) atın dişine bakılmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duble — is., Fr. doublé 1) Belirli miktarın veya büyüklüğün iki katı İçi öyle yanıyordu ki elinde olmadan buğulu bira dubleleri, bardak çatlatan nar şerbetleri kuruyor. A. İlhan 2) Giysilerin iç bölümüne geçirilip kumaşla birlikte dikilen astar veya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşünme — is. 1) Düşünmek durumu, tefekkür 2) fel. Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine özgü durumu 3) fel. Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi Birleşik Sözler düşünme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»